Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Paylaşım:
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Çeviren: Çiğdem Canan Dikmen
Bu Kitabı Satın Alın

Kitap Künyesi:

Barkod: 9786050982930

Sayfa Sayısı: 232

Ebat: 13.5 x 19.5 cm

Yayın Tarihi: Nisan 2021

Kategori: Klasikler

Sesli Kitap:

Seslendiren: Barış Özgenç

Süre: 08:06:00

Ön Okuma

Kitap Hakkında:

Felsefeye gereksinmeyenler, her zaman biraz eksiktir. Felsefe, hayatı anlamlandırmaya yardımcı olur.

Schopenhauer, “yaşam bilgeliği” kavramını, içkin yani yaşamı mümkün olduğunca güzel ve mutlu bir biçimde sürdürme sanatı anlamında kullanıyor, bu sanatın kılavuzunu da hayatın anlamını mutlulukta bulan, insan davranışlarının mutluluk isteğiyle belirlendiği görüşüne dayanan ahlak öğretisi mutçuluk olarak adlandırıyor. Bunun sonucunda da kavramı mutlu bir varlığa ulaştıran yol olarak açıklıyor: “Varlığa ölümden korktuğumuz için değil, varlığın kendisi nedeniyle bağlanırız ve bunun neticesinde de onun ebediyen süreceğine inanmak isteriz.”

Schopenhauer, sandığımızdan daha budala, buna karşılık genellikle yine sandığımızdan da bilge olduğumuzu ama bu ikincinin keşfini, sadece gerçekten böyle olanların yaptığını savunur. Yine yaşamın büyük yol ayrımlarında önemli adımlar atarken, varlığımızın derinliklerinden gelen içsel bir tepiyle hareket ettiğimizi, sonra yaptıklarımızı üzerinde yeterince düşünmeden kendimizi eleştirdiğimizi, dolayısıyla benliğimize kolaylıkla haksızlık ettiğimizi söyler.

“Konuşmak kibrin, susmak aklın göstergesidir.”

“Büyük felaketlere davetiye çıkaran, esasen mutluluk, şöhret ve haz için çalışıp çabalamaktır.”

“Hazlar negatiftir ve hazların mutluluk verdiği inancı, kıskançlığın kendi kendini cezalandırmak için kapıldığı bir kuruntudur. Buna karşılık acılar pozitif olarak duyumsanır. Bu nedenle onların yokluğu, yaşamın mutluluğunun ölçütünü oluşturur.”

Kitap Hakkında:

Felsefeye gereksinmeyenler, her zaman biraz eksiktir. Felsefe, hayatı anlamlandırmaya yardımcı olur.

Schopenhauer, “yaşam bilgeliği” kavramını, içkin yani yaşamı mümkün olduğunca güzel ve mutlu bir biçimde sürdürme sanatı anlamında kullanıyor, bu sanatın kılavuzunu da hayatın anlamını mutlulukta bulan, insan davranışlarının mutluluk isteğiyle belirlendiği görüşüne dayanan ahlak öğretisi mutçuluk olarak adlandırıyor. Bunun sonucunda da kavramı mutlu bir varlığa ulaştıran yol olarak açıklıyor: “Varlığa ölümden korktuğumuz için değil, varlığın kendisi nedeniyle bağlanırız ve bunun neticesinde de onun ebediyen süreceğine inanmak isteriz.”

Schopenhauer, sandığımızdan daha budala, buna karşılık genellikle yine sandığımızdan da bilge olduğumuzu ama bu ikincinin keşfini, sadece gerçekten böyle olanların yaptığını savunur. Yine yaşamın büyük yol ayrımlarında önemli adımlar atarken, varlığımızın derinliklerinden gelen içsel bir tepiyle hareket ettiğimizi, sonra yaptıklarımızı üzerinde yeterince düşünmeden kendimizi eleştirdiğimizi, dolayısıyla benliğimize kolaylıkla haksızlık ettiğimizi söyler.

“Konuşmak kibrin, susmak aklın göstergesidir.”

“Büyük felaketlere davetiye çıkaran, esasen mutluluk, şöhret ve haz için çalışıp çabalamaktır.”

“Hazlar negatiftir ve hazların mutluluk verdiği inancı, kıskançlığın kendi kendini cezalandırmak için kapıldığı bir kuruntudur. Buna karşılık acılar pozitif olarak duyumsanır. Bu nedenle onların yokluğu, yaşamın mutluluğunun ölçütünü oluşturur.”

Yazar Hakkında:

Arthur Schopenhauer, 1788’de Polonya’da doğar. 1793’te tüccar babası yazar annesiyle Hamburg-Almanya’ya yerleşir ve aile geleneğini sürdürerek ticaretle uğraşır. 1803’te burada başladığı eğitimini 1804’e kadar pek çok ülkeyi gezerek sürdürür. 1809’da Göttingen Üniversitesi’nde tıp öğrenimine başlasa da çok geçmeden felsefeye duyduğu ilgi onu bambaşka bir yöne sürükler. 1813’te Jena Üniversitesi’nde felsefe doktorasını Über die vierfache Wurzel des Satzes vom zureichenden Grunde (Yeterli nedensellik cümlesinin dört kat kökü üzerine) adlı teziyle tamamlar ve bu tezle Goethe’nin de ilgisini çeker. 1816’da basılan Über das Sehn und die Farben (Görmek ve Renkler Üzerine) adlı kitabı, Goethe’yle aralarındaki düşünsel alışverişten doğar. En önemli eseri Die Welt als Wille und Vorstellung (İsteme ve Tasarım Olarak Dünya) 1819’da yayımlanır. 1820’de Berlin Üniversitesi’nde çalışmaya başlar, ancak 1831’de kolera salgını yüzünden bu şehri terk ederek Frankfurt’a yerleşir, yalnızlığa ve doğaya tutkunluğu burada filizlenir. 1836’da Über den Willen in der Natur (Doğadaki İrade Üzerine) adlı eserini kaleme alır, 1837’de Immanuel Kant’ın Kritik der Reinen Vernunft (Arı Usun Eleştirisi) kitabının oluşumuna katkıda bulunur. 1851’de Parerga und Paralipomena, diğer adıyla Aphorismen zur Lebensweisheit (Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar) adlı bu kitabı okuyucuyla buluşur. Dilimize de çevrilen çok sayıda eseriyle felsefe tarihinde önemli ve son derece etkili bir yer edinen Schopenhauer, Eylül 1860’ta Frankfurt’ta hayata gözlerini yumar. Yazarın Sayfası Yazarın Sayfası
  • Doğan Holding
  • Doğan Kitap
Doğan Yayınları Copyright © 2022 | Tasarım ve Uygulama: Carbon Interaktif