Kitap Hakkında:
Homeric, Türk okurunun yakından tanıdığı “Moğol Kurdu” adlı romanından beş yıl sonra bir aşk romanıyla karşımızda. Yazarın at yarışlarına merakı çok eskilerden geliyor. O, jokey olarak çalıştığı uzun yılların tecrübeleriyle neden bahsettiğini gayet iyi biliyor. Homeric varış çizisinde herkesi bir baş geride bırakıyor. Duygusal ve neredeyse lirik kanatlanmaların delip geçtiği, şiirsel bir gerçekçilikle renklendirilmiş berrak bir edebiyat yaratıyor.
“Hayatımda daha güzel bir tay görmemiştim” diye betimlediği düşlerinin atı Rüzgârın Kraliçesi Lady Love bir prenses, kısrakların en güzeli, en çılgını, en şehvetlisi, en delidolu olanı. Rico bu hayvana âşık oluyor: o da bu aşka ziyadesiyle karşılık veriyor. Rico onu ehlileştirmeyi, enerjisini ve coşkusunu kanalize etmeyi başarıyor: ondan bir şampiyon yapacak. Ama parkur uzun. Önce, eğitim merkezinin hoyrat insanlarıyla boğuşması gerekecek. Burası vahşetin, eziyetin hüküm sürdüğü bir cangıl. Küçük bir bahaneyle dayak yiyebiliyorsun. Ama ahırlarda, kızgın hayvanların ayaklarının dibinde sevişebiliyorsun da. Genç burjuva kızları bu yasak zevklerin düşlerini kuruyor. Güzel Jessie’yi fethetmeyi başaran Rico, aşkı ve tutkuyu tanıyor. Parlak bir jokey olan José Venturi’nin sarsılmaz dostluğu sayesinde, bu acımasız dünyada direnmeyi başarıyor.