Hürer Ebeoğlu, 1981 yılında İzmit’te dünyaya geldi, öyle diyorlar, ki o zamanlar tam ortasından tren geçerdi İzmit’in. İlk filmini izlediği Orduevi Sineması ve yollarında bisikletle dolaştığı SEKA lojmanları henüz yıkılmamıştı. Ama yine de “Nerde eski bilmem neler” derdi insanlar, kimse yaşadığı hayatı beğenmezdi, tıpkı bugünkü gibi. Hürer, büyüyünce ressam olma hayalleri kurar, resimler çizerdi. Ressam olmayı beceremedi ama sanatın yedincisine kancayı attı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema-TV Bölümü’ne girdi. Orada dev gibi sinemacılarla tanıştı, öykü anlatmayı ve hayatın çelişkili ilişkilerini öğrendi. Sonunda, filmlerdeki gibi katarsis yaşayamayacağımız ama yine de bir umutla yaşamaya devam ettiğimiz hayata tutunmak için çalışmaya başladı. Dizi film senaryoları yazdı, çok yazdı, yazdıkça daha çok uzattılar dizilerin süresini. Sıkıldı ve senaryo işine ara verip elinizde tuttuğunuz ilk romanını kaleme aldı.