Ezel Akay’ın bir Anadolu Ortaçağı üçlemesi olarak planladığı ve 3 filmden ikincisine ilham veren, bir hayal-i tarih... "Yargu" romanı XIII. yüzyılın sonlarında geçiyor. Günümüz Türkiye topraklarına Diyar-ı Rum (Doğu Roma Diyarı) dendiği, belki de modern Anadolu kimliğinin oluştuğu bir dönemde... Moğollardan, haçlı seferlerinden, Babai isyanlarından bezmiş, bölünmüş Selçuklu İmparatorluğu’nun ve yıkılmakta olan Bizans’ın kalıntısı her türden Türkmen beyinin ve tekfurların iktidar aradığı, tarumar olmuş topraklarda… Selçuklular ile Moğollar arasındaki iktidar mücadelesinin, entrikaların ortasına düşer Karacakızlılar; onlar Türkmen boylarının en asi, en hükmedilemezi sayılan, tamamı genç kızlardan ve erkeklerden oluşan, Babai dedelerinin himayesinde, savaş kalıntıları arasından bulunup kurtarılmış bir “bulunmuş çocuklar” cemaatidir. İşte Anadolu hâkimi Moğollar bu oyunbozan Karacakızlıları cezalandırmaya karar verip bir “Yargu” (mahkeme) kurarlar. Başına da Cengiz Han’ın kanun kitabını emanet ettiği, evlatlığı, yine, “Bulunmuş Çocuk” lakaplı Şigi Kutuku’yu çağırırlar. Yargu, galibiyetlerine özlem duyduğumuz mağlupların hikâyesidir...